15 Kasım 2011 Salı

İnceleme | Takva

Yıllar sonra tekrar aklıma gelen, hayatımdaki birtakım düşünceleri değiştirmeme vesile olmuş ve bugüne kadar izlediğim en iyi Türk filmleri arasındadır Takva.

Takva herkesin izlemesi gereken bir filmdir çünkü; bir tarikat gerçeğini ve insanların bu yolda nasıl delirdiğini anlatır. Ayrıca Cumhuriyet'in ilanından sonra sözde dağılan bu tarikatların nasıl gizli işler peşinde olduklarını, dünyevi şeylerden ellerini çekmiş gibi olmalarına rağmen, tam da bizim dediğimiz dünyevi işleri yapan, insandan bozma ne olduğu belirsiz bir tipin kendini tanrısallaştırmasını gösterir.En önemlisi de filmdeki zavallı Muharrem'in nasıl beyninin yıkandığını ve onlar gibi nicesinin olduğunu aklımıza getirir...

Filmin temel aldığı konu tabii ki din. Bir tarikatın nasıl işlediği, içinde neler döndüğü hakkındaki sorulara net yanıtlar vermiştir. Ayrıca bu konuda da yönetmenin cesaretini takdir etmek, hakkını vermek lazım. Yaşadığımız bu dönemde böyle bir film çekmek gerçekten cesaret işi. Ama film teknik açılardan, örnek vermek gerekirse senaryo açısından çok kuvvetli sayılmazdı. Yer yer kopukluklar meydana gelmişti fakat konu itibariyle mükemmel olduğu için bu kusurları gayet güzel kapatılmış.

Oyunculuklara gelirsek. Erkan Can ne kadar mükemmelse Güven Kıraç o kadar kötüydü sanki. Çünkü bu adamın yüzünde bir sevimlilik var ve bu tarz filmlere asla uymuyor. Ses tonu bile baya eğreti duruyordu. Onun dışında Şeyh rolüyle gördüğümüz Meray Ülgen, tam bir Şeyh olmuş. Daha fazlası veya eksiğini düşünemezdim.

Film eleştirisi yapmak benim haddime değil tabii. Beğenen vardır ama benim gibi düşünmeyen, farklı okumalar yapanlar vardır. Beğenmeyen de elbette vardır. O yüzden burada amaç hep beraber bir şeyleri tartışmak. 

Son olarak Takva'yı izlemeyen varsa acele izlesin, izleyenler de üzerinde bir daha düşünebilir belki. Şurası olmamış deyip geçmemek için...

 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder