31 Temmuz 2011 Pazar

Pearl Jam Twenty

Cameron Crowe'un Pearl Jam'in 20. yılı şerefine çektiği filme bu sene 20 Eylül'de kavuşuyoruz. Trailerini izlediğimde Eddie'nin yüzündeki o bakış ve ardından "Given To Fly" çalması işte budur dedirten cinsten. 

Bu film mükemmel ötesi olacak. Bir kere Pearl Jam var ortada ve bu tarz filmlerin altından kalkmayı çok iyi beceren Cameron Crowe. Fragmanın başında David Lynch'i görüyoruz. Eddie Vedder' a sorular soruyor o da saf saf bakıyor ve daha sonra filmin özeti başlıyor. Bu ufacık trailer bile hayranlarının koltuklarında ters takla atmasına yetmiştir sanırım.

Filmden ilk kare ve trailer aşağıda. Bir kez daha izleyelim bakalım nasıl olmuş? :)


 

2008'in Bereketi

Evet 2008 yılı gerçekten bereketli bir yıldı Hollywood için. Kötü film çıkmadı desek yeridir. İlk defa Akademi Ödülleri'nde kuşkuya düştüm mesela. Kim alacak, kim kaybedecek, ama iyi de bu filmlerin hepsi çok güzel hepsi alsın gibilerinden saçmalamalarım da olmuştur.

En iyi film ödülünü sonuna kadar hak ederek Slumdog Millionaire aldı tabi. Tek kelimeyle harikaydı. İzlerken bu kadar eğlendiğim çok az film vardır herhalde. Ama diğer adaylara da bakalım:

The Curious Case of Benjamin Button - Başrollerini daha önce de Babel'de beraber oynayan Brad Pitt ve Cate Blanchett paylaşıyor. Yönetmenlik ise David Fincher'a ait. Daha ilk defa fragmanını izlediğimde ağzımı açık bıraktıran filmdir. Acaba gerçekte böyle bir şey olsa nasıl olurdu ne yapardım falan diye düşünmeye başlamıştım. Fikir mükemmel. Bulanların kafaları nasıl çalışıyor cidden merak ediyorum.

Frost/Nixon - Bu film bugüne kadar izlediğim en iyi filmlerden biri. Başroller Frank Langella, Michael Sheen ( Underworld' den hatırlarsınız ), Kevin Bacon ve Sam Rockwell' a ait. Yönetmen koltuğunda ise Ron Howard var. Filmin konusu ise İngiliz gazeteci David Frost' un, dönemin istifa eden tek Amerikan başkanı olan Richard Nixon' la yaptığı röportaj. Sadece röportajı konu alan film mi olur derseniz ki sakın demeyin çünkü tüm zamanların en iyi röportajcılarından biriyle ve istifa eden tek Amerikan başkanıyla oluyorsa ve ayrıca Nixon Watergate' in içinde olduğunu itiraf ediyorsa olur. Şu an D&R da dvdsi 5 liraya satılıyor. Alın İzleyin.

Milk - Gay aktivisti politikacı Harvey Milk' in hayatını konu alan Milk' in yönetmen koltuğunda Gus Van Sant var. Böyle bir filmi Amerikan Bağımsız Film yönetmenlerinden birinin çekmesi ve başrol olarak özellikle Sean Penn' i seçmesi zaten filmi izlemeden fikir veriyor ve bu film muhteşem olabilir diyorsunuz. Sean Penn her zamanki gibi harikalar yaratmış. Ama filmi izledikten sonra acaba Sean Penn yerine başkası olsaydı yine bu kadar izlenebilir olur muydu diye merak etmedim değil.

The Reader - Çok ağır ve çok sağlam bir film. Fakir edebiyatı yapmadan, acındırmadan ve kasmadan da güzel film çekilebileceğinin en güzel örneklerinden biri. Kate Winslet her zamanki gibi muhteşem. Bu kadına olan hayranlığım hep devam edecek gibi görünüyor. Öyle kaliteli yapımlarda rol alıyor ve oyunculuğunu öyle bir konuşturuyor ki seni sevmeyen ölsün Kate demek istiyorum. Ralph Fiennes' ı da unutmamak gerek. Kısa ama öz ve çok sade bir oyunculuk sergilemiş. Mimiklerle oyunculuk yapabilen nadir aktörlerdendir.

Şimdilik bu kadar. Daha fazlasını isteyen buraya;

30 Temmuz 2011 Cumartesi

Bir İlde Daha Sinema Kapandı

Türkiye' de sinema açmak riskli bir iş oldu artık. Büyük şehirlerimiz dışında açılan illerdeki sinemalar bir bir kapanıyor. Nedeni ise tabi ki korsan ve sinemaya gerekli değerin verilmemesi. Bir nedeni ise Afm, Cinebonus vb şirketlerin bu sektörde tekel olmaları. Eh bu durum öyle bir hal almış ki artık insanlar ufak sinemalara gitmez oldular. Bu ufak sinemaların kaderleri de kapanmak oldu ne yazıkki. 

Geçtiğimiz hafta sineması olmayan illerimize bir yenisi daha eklendi. Kırklareli' nki Cine Plaza 11 yıl sonra perdelerini kapadı. Sinemanın işletmecisinin açıklaması ise hakikaten çok vahim. Sinemalarına günde en fazla 3 kişinin geldiğini söylüyor. Doğrudur. Koskoca Kanyon Cinebonus' ta Iron Man 2 filmini iki kişi izledik biz, Kırklareli' ndeki sinemaya kim gitsin. 

Canım Türkiye' mde korsan almış başını gidiyor maalesef. Kimse dur diyemiyor. İnsanlara da hak veriyorum tabi. Şu an ortalama bir sinemada, bir bilet 10-15 tl arasında değişiyor. E filme yalnız gitmek olmaz en az 2 kişi gitmek lazım etti size 30 lira. Şimdi patlamış mısırıydı içeceğiydi bunlarıda katarsak işte size sinemaya gitmenin maliyeti : 50 tl. Bu durumda tabi ki insanlar korsan almaya yöneliyorlar ve kesinlikle haksız sayılmazlar. 

Bu durumu engellemek için sinemaların bilet fiyatlarını mutlaka düşürmesi gerekiyor. Hem korsana yönelimi azaltmak, hem de halkı sinemayla barıştırmak için. Yoksa daha çok sinema kapanır bu ülkede...

23 Temmuz 2011 Cumartesi

Mildred Pierce

Başrollerini Kate Winslet, Guy Pearce ve Evan Rachel Wood' un paylaştığı, yönetmenliğini ise Todd Haynes' in üstlendiği Mildred Pierce, HBO' nun yeni dönem mini dizilerinden biri.

Bir kadının düşüşünü, inişini ve tekrar düşüşünü anlatan ve mutlaka izlenmesi gereken bir dizi. Sadece Kate Winslet' ın performansı için bile izlenebilir. Hayatının oyunculuğunu çıkartmış resmen. O kadar güzel, o kadar akıllı ve o kadar etkileyici ki o ağlarken sizde ağlıyorsunuz veya gülerken sizde gülüyorsunuz. 

Guy Pearce ise her zamanki gibi muhteşem oynuyor. Kendini hem sevdiriyor, hem de nefret ettiriyor. Zaten bugüne kadar kötü bir oyunculuğuna rastlamadım ki neredeyse tüm filmlerini izlememe rağmen. Her zaman yaptığı işin hakkını fazlasıyla veriyor.

Evan Rachel Wood' a söyleyecek söz bulamıyorum. Dizide Kate Winslet' ın kızı Veda' yı canlandırıyor ve aslında canlandırmıyor yaşıyor adeta. Veda gibi bencil bir karakteri canlandırmak çok zor olsa gerek. Veda' nın iniş çıkışlarını, onun için herşeyi yapan annesine karşı olan nefretini ve inanılmaz ihanetini ve diğer herşeyi o kadar güzel oynamış ki hayran kalıyorsunuz. 

Kısacası Mildred Pierce, mükemmel castıyla, senaryosuyla ve tabi ki Todd Haynes' ın yönetmenliğiyle muhteşem bir dizi olmuş. 21 dalda emmy ödülüne aday olmasına şaşırmamak gerek.


 

20 Temmuz 2011 Çarşamba

Hollywood' un En Zengin Kadınları

Amerikan Forbes dergisi Hollywood' un en çok kazanan aktrislerini liste yapmış. Listenin başında 30 milyon dolarlık geliriyle tabiki Angelina Jolie var. Sarah Jessica Parker' ın da kazancı Jolie ile aynı. Onları 28 milyon dolarlık gelirleri ile Oscalı oyuncu Reese Whiterspoon ve Jennifer Aniston takip ediyor.

Oscar ödüllü ve yukarıdakilerin hepsini oyunculuğu ile donunda sallayacak olan Julia Roberts 20 milyon dolarla listenin 5. sırasına yerleşmiş. Cameron Diaz ve Sandra Bullock gibi oyuncularda listenin ilk 10' unda yer alıyor.

Julia Roberts kazandığı parayı kuruşuna kadar hakeden bir oyuncu fakat diğerlerinin bu kadar parayı hakedecek ne yaptıkları ise merak konusu.

Serra Yılmaz Venedik Jürisinde

Serra Yılmaz' ı pek severim. Hatta sevdiğim nadir Türklerdendir. Hem oyunculuğu, hem çevirmenliği, hem de kültürel birikimiyle her zaman gıpta ederek bakmışımdır kendisine. Şimdilerde ise yeni bir başarıya daha imza attı ve Venedik Film Festivali' nde jüri üyesi seçildi.

Serra Hanım, festivalin yan yarışmalarından biri olan ve Luigi De Laurentiis adına düzenlenen ' İlk Yapıt ' bölümünün jürisinde görev yapacak.

İtalyan yönetmen Carlo Mazzacurati'nin başkanlığını üstleneceği jüride ayrıca Amerikalı yapımcı Fred Roos, Fransız eleştirmen Charles Tesson, Rus yönetmen Aleksei Fedorchenko yer alacak. 

Bu isimlerle bir arada yer alacak olan bir Türk kadını. Gerçekten çok büyük bir başarı ve Serra Yılmaz' ın bu başarılarının ardı arkası kesilmeyecek bundan eminim.  


Bir Star Wars Filmi Daha Mı Acaba?

Star Wars serisinin "The Empire Strikes Back" ve "Return of the Jedi" filmlerinde görünen ve aslında büyük bir hayran kitlesine sahip " Boba Fett " e özel bir Star Wars devam filmi çekilebilir.

Önümüzdeki haftalarda izleyeceğimiz "Captain America" nın yönetmeni ve iyi bir Star Wars hayranı olduğu bilinen Joe Johnston, George Lucas’la görüşmüş bile. Lucas' ın projeye oldukça sıcak baktığı ve Joe Johnston' la tekrar görüşmek istediği belirtilmiş. Tabii bu haber beni ve benim gibi Star Wars fanatiklerini oldukça mutlu etti. Umarım hemen sonuca varıp çekimlere başlarlar. 


19 Temmuz 2011 Salı

The Dark Knight Rises

Heyecandan beynimizi tavana vurduracak bu film. Dark Knight geri dönüyor. Ama daha çok var nasıl bekleyeceğiz diyorsanız bir - iki adet trailer yayınlandı. Gerçi bu trailerları yayınlamakta iyi mi ediyorlar kötü mü ediyorlar bilmiyorum. Çünkü film taaa 20 Temmuz 2012' de vizyona giriyor. Daha fazla meraklandırmaktan başka bir şeye yaramıyorlar bence.


Misfits

Başrollerini Robert Sheehan ve Iwan Rheon' ın paylaştığı İngiliz komedi dizisi. Yine izlediğim en iyi dizilerden biri olmakla birlikte, soundtrackları olsun, oyuncular olsun hepsi ayrı ayrı takdirimi kazandı.

Son yılların fantastik-kahraman dizileriyle bol bol alay eden ve izlediğim hiç bir diziye benzemeyen bir dizi Misfits. Herhangi bir reyting amacı gütmeden başarılı olabilen az sayıda ki diziden biri. Amaçları sadece eğlendirmek ve farklı bir şeyler yapmak olan bir ekiple karşı karşıyayız. Misfits, toplamda 2 sezon 13 bölümden oluşuyor ama bu izleyenini pek rahatsız etmiyor. Olaylar çok güzel bağlanıyor, hiç sıkmıyor ve aslında 13 bölüm olması daha iyi derken buluyorsunuz kendinizi.

Karakterler çok orjinal ve rahatsız edici ama aynı zamanda çok ama çok sevimli. Özellikle Nathan' ı ve Nathan' la birlikte Simon' ı izlemeye doyamayacaksınız. Karakterlerden Kelly' de ilk başka aşırı derecede rahatsız edici ama bir süre sonra böyle bir sevgilim olsun diyebilir erkek milleti.

Neyse uzun lafın kısası pek orjinal, pek sevimli ve pek süper bi ekiple çekilmiş harika bir dizi. İzleyin izletin derim..



18 Temmuz 2011 Pazartesi

Game of Thrones

" Winter is coming "

Yazların on yıllar, kışların bir insan ömrü sürebildiği diyarda, dehşetli ve soğuk zamanlar yaklaşmaktadır. Kışbarı'nın kuzeyindeki buzul topraklarda, Yedi Krallık'ı koruyan Sur'un ötesinde tehditkâr doğaüstü güçler toplanmaktadır. Savaşın tam ortasında, doğdukları topraklar kadar sert, boyun eğmez Starklar vardır. Acımasız soğuğun hüküm sürdüğü kuzeyden, uzak güneydeki sıcak zevk yurduna uzanan, leydiler, lordlar, savaşçılar, büyücüler ve katillerle dolu öykü, korkunç kehanetlerin işaret ettiği bir devirde başlamaktadır. Komplo, trajedi, ihanet, zafer ve dehşet dolu olayların ortasında Starklar'ın, dostlarının ve düşmanlarının kaderi bıçak sırtındadır. Hedef, en ölümcül savaş olan taht oyununda muzaffer olmaktır. ( Kitaptan alıntıdır.)


Son zamanlarda hatta son yıllarda izlediğim en müthiş dizilerden biri Game of Thrones. Görüntüler, mekanlar, kostümler, karakterler her şey olağanüstü.  Zaten pek severim fantastik ve epik hikayeleri. Bu dizide ikisi birden var. Hem de öyle bir doz yakalamışlar ki ne öyle acayip fantastiğe boğuluyorsunuz ne de savaşa. Başrolü şimdilik Sean Bean’ e ( Eddard Stark ) vermişler çünkü bu dizide ne olduğu ne bittiği pek belli değil. Bir bakmışsınız çok sevdiğiniz bir karakter ölüvermiş. Neyse The Lord of The Rings’ te Boromir olarak tanıdığımız Sean Bean mükemmel bir oyunculuk sergilemiş. Diğer oyuncularda, küçüğü büyüğü fark etmez, her bölümde resmen oyunculuk dersi veriyorlar. Bizim Türk dizilerindekiler bunlardan biraz ilham alsalar fena olmaz açıkçası.


Dizideki birtakım unsurlar izleyiciyi biraz rahatsız edebilecek düzeyde.Çünkü ne kitapta ne de dizide hiç bir ahlaki durumdan kaçınılmamış. Ensest, tecavüz ve bolca seks sahnesi mevcut. Kollar kafalar fütursuzca kopartılabiliyor veya bir adamın dili gırtlağından sökülüp çıkarılabiliyor. Bu tip hareketlerden rahatsız olan bünyeleri kendinden biraz uzaklaştırabilir ama tabi bunlara takılmadan izleyebilen kitle, belki de hayatlarının en güzel dizisini izleyecekler.


Dizideki bir kaç karaktere dikkat edin derim. Sadece isimlerini vereceğim. Arya, Jon Snow, Daenerys Stormborn. Zaten 2. sezonun bu karakterler üzerine yoğunlaşacağı duyumlarını aldık. 

Son olarak dizinin HBO'la beraber 5 sezon anlaşması yapıldı ve 2. sezon 15 Nisan 2012'de ekranlarda :)



Road To Emmys 2011



Evet Emmy 2011 adayları açıklandı. Sonuçlar gayet tatmin edici. Bu sene Mad Men 19 dalda, Modern Family 17 dalda aday olurken, Kate Winslet' ın başrolünde olduğu Mildred Pierce 21 dalda aday olarak rekor kırdı. Mildred Pierce yeni sezonda CNBC-e' de yayınlanmaya başlayacak fakat sizler merak ediyorsanız indirip daha önceden izleyebilirsiniz ki gerçekten izlenmesi gereken bir mini-seri.

Emmy ödüllerinin tam listesi kendi sitelerinde bulunmakta. Hem yeni diziler keşfetmek hem de adayların ödülü hakedip haketmediğini anlamak için bir göz atmakta fayda var. Buyrun :)

http://www.emmys.tv/