Wooowww bu film tam da biz kadınlara göre işte! Tanrı Ayakkabılarımı Korusun :)
Biz kadınlar en çok ayakkabılarımıza bağlıyız herhalde. Aman topuğuna bir şey olmasın, aman çamur olmasın, ayyy bu yol ne biçim arnavut kaldırımından nefret ediyorum, çok canımı acıtıyor ama olsun güzelliğimden, süsümden püsümden asla taviz vermem!!!
Evet yukarıda ki cümleleri bir kadının ağzından duymak oldukça mümkün. Belgesel sanatçısı Julie Benasra'da böyle düşünüyor olacak ki ayakkabıkolik bünyeler için süper bir belgesel çekmiş.
Bu belgeselde ayakkabıların kadınlar için neden bu kadar önemli olduğunu, neden böyle tutkuyla bağlı olduklarını araştırmış. Gitmiş ayakkabının devleriyle konuşmuş ki bunlar: Christian Louboutin, Sex & The City ile beraber tanıdığımız Manolo Blahnik, Walter Steiger ve daha nicesi. Sonra tasarımcılarla yetinmeyip psikologlara, moda editörlerine hatta ve hatta ünlü tarihçilere bile danışmış. Sonuç ise vahim: Biz ayakkabılara bağımlıyız ey kadın milleti :)
Şimdi karşınızda filmden ağıız sulandırıcı görüntüler...
İlk önce kırmızı tabanlar denince akla gelen tek isim, artık ayakkabının tanrısı sayılan Louboutin'le başlayalım:
Manolo Blahnik'e geçelim:
Şöyle bir karma gelsin:
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder